Sevgili
Münih Günlüğü,
Münih'teki 1 yıllık maceramızın ilk 24 saatini tamamladık. Bu 24 saat gerçekten
çok eğitici oldu.
🍀Almanlar hakkında yıllardır
duyduğumuz soğuk, sert, asık suratlı tanımlamasının o kadar da doğru olmadığını
öğrendik ya da biz en sevimlilerine denk geldik.
🍀Sessizlik yüzünden de
kulakların ağrıyabileceğini anladık :) Evin sokağından saatlerce kimse
geçmeyebiliyor sanki sokağa çıkma yasağı var. (Münih merkezde oturuyoruz.)
🍀Sakinliğin, acele etmeden
yaşamanın bize ne kadar uzak olduğunu anladık. İstanbul'da ne kadar farkında
olmadan koşuyormuşuz, gürültüden, korna seslerinden, keşmekesten
yoruluyormuşuz.
🍀Çöp atmanın bile çok fazla
kuralı olduğunu öğrendik. Evde hepsini ayırmak gerçekten zor ama alışacağız.
🍀İstanbul'da kızımın servisi
gelmeden servis hostesi 5 dk önceden çaldırıyordu ve kapının önüne iniyorduk.
Burada bırakın evin önünden servisin geçmesini 10 dk yürüyerek servisin geçtiği
güzergaha gitmenin önemli olduğunu öğrendim.
🍀Şuanki euro kuru ile
marketteki etiketleri sürekli 7 ile çarparak hesap yapınca alışveriş yapmanın
mümkün olamayacağını öğrendim çünkü Münih gerçekten pahalı bir şehir.
🍀Bebek arabası ile tüm şehri
yürüyerek gezebileceğimi öğrendik çünkü kaldırımlar hep ona göre düzenlenmiş.
🍀Aynı gün içinde birkaç
mevsimi yaşayabileceğimizi öğrendik bu yüzden mutlaka şemsiye, ince mont
yanımızda olmalı.
🍀Yeni evimize dün taşındık ve
akşam komşularımızın kapısına bir mektup, çikolata ve ailemizin fotoğrafını
bıraktık. Mektupta kendimizi tanıttık, nereden ve neden geldiğimizi yazdık😊 Bu tarz bir iletişimin de etkili olduğunu öğrendim çünkü
kapımıza not, çikolata ve fotoğraf bırakanlar oldu. Karşı komşumuzla hemen
sohbet edebildik.
Böyle bir gelenek mi var diye soranlar çok oldu. Bilmiyorum, biz eşimle düşünüp
tasarladık. Belki fikir verebilir diye paylaşmak istedim.
Her ne kadar çoğu ortamda kabalığın, başkalarını ezmenin, çıkarcı olmanın prim
yaptığı düşünülse de bence sonunda nezaket kazanacak. Bu günlükte ileride
okuyacak çocuklarıma da ufak bir notum olsun😊
🍀Yeşil bir şehirde yaşamanın
ne kadar rahatlatıcı ve mutluluk verici olduğunu anladık. Ataşehir'deki yüksek
binalar yerine camdan bakınca ağaç görmek gerçekten harika.
🍀Musluktan su içmek benim için
çok zor, susuzluktan kurudum ama buna da alışacağım.
🍀İstanbul'daki evimizi,
komşularımızı, dostlarımızı, nereden ne alabileceğimi bilmeyi, pazar alışverişi
yapabilmeyi şimdiden özledim. Ama az önce bir komşumuz evin arka sokağında salı günü pazar olduğunu söyledi. Heyecanla Salı gününü bekliyorum.
Bakalım Münih'te neler göreceğiz.
Sevgiler.
Değerli bilgiler için ve bu güzel yazınız için öncelikle teşekkür ederim. İki bilgisayar mühendisi ve evli bir çift olarak, yıllar süren kurumsal hayattan sonra 2 yıl önce ayrıldık ülkemizden ve güzel İstanbul'dan, yeni bir gelecek kurmak için.
YanıtlaSil2 yıl, Polonya/Varşova'da yaşadıktan sonra 28 Ağustos 2019'da Almanya'ya (Frankfurt am Main)'e taşındık. İlk ay, şirket geçici konaklamamızı sağladı; belediyeye kaydımız ve banka hesabı açma prosedüründen sonra ev bakmaya başladık. Kısa süre içinde de içimize sine bir ev bulduk çok şükür. Bu hafta hayırlısıyla yeni evimize geçeceğiz. Biz de apartmandaki komşularımız için - yoğun tempo arasında - nasıl bir şey hazırlayabiliriz diye düşünürken sizin göçmen annelerdeki blog linkinizeve ve sonra da bu yazınıza denk geldim. Açıkçası çok güzel bir fikir verdi bize de... Benim de blog sayfam var, deneyimlerini paylaştığım. Eğer izniniz olursa, bloğumda ev ile yazı paylaştığımda sizin bloğunuzu yazımda linklemek isterim.
Yeni hayatınızda mutluluklar dilerim, sevgiler...
Merhaba😊 Umarım yeni hayatınız size güzellikler getirir ve çok mutlu olursunuz. Yazıyı tabi linkleyebilirsiniz, çok mutlu olurum. Sevgiler
Sil