Heal Belgeseli (şifa)

netflix şifa belgeseli

Çok uzun süredir izlemek istediğim bir belgesel nihayet Netflix'e gelince izleme şansı buldum. 

"HEAL"

Bir otoimmun rahatsızlığı olan ama bu rahatsızlığın sebebi bir türlü bulunamayan kişiler beni çok iyi anlayacaklardır diye düşünüyorum. Eğer siz de doktor doktor gezdiyseniz, farklı ilaç tedavileri denendiyse veya bir türlü teşhis konamadıysa bence bu belgeseli izleyin. Belki kendinizden bir şeyler bulabilirsiniz.

Bazı belgeseller vardır, mesela "That Sugar" onu izlediğimde herkes izlemeli diye düşünmüştüm. Heal ise biraz daha farklı, yukarıda bahsettiğim kriterlere uyan kişilere çok daha fazla hitap ediyor. Bazı yerlerde kendimden bir parça görüp ağladım bile.


Her ne kadar sağlıklı beslenme konusuna çok kafa yorsam da uzun süredir okuduklarımdan kendime çıkardığım bir ders var. İstediğin kadar sağlıklı beslen, istersen dünyadaki en organik sebzeleri ye. Eğer stres altındaysan, geçmiş ile ilgili çözemediğin travmaların varsa, bu konular aklına geldikçe kendini aşırı baskı altında hissediyorsan hastalıkların kapını çalması çok muhtemel.

Çok sevdiğim bir söz var. "Bir kişi, bir şeylerin farkına bir kere vardı mı, bir daha eskisi gibi olmaz. Bu nedenledir ki gözümüz; kırkına vardıktan sonra değil, farkına vardıktan sonra açılır." Bu yüzden farkına varıp biraz kendimizi toplamamız gerekiyor sanırım.

Belgesel de tam bu noktada devreye giriyor. Kesinlikle modern tıptan, ilaçlardan uzak durun gibi vurgular yapmıyor. Hepsinin gerekliliklerinden bahsediyor ama içimizdeki iyileşme gücü ve inancına da sahip çıkmamız gerektiğini hatırlatıyor.

🔸 Düşüncelerimiz vücudumuzda kimyasal ve biyolojik değişimlere sebep oluyor. Stres ise en büyük faktör.

🔸İyi beslenmek çok önemli. Eğer iyi beslenme düzenine geçersek hastalığın yayılma hızından daha yüksek bir iyileşme hızını yakalayabiliriz.

🔸 İyileşmeye inanmak çok önemli, inancın biyolojiyi değiştireceğinin farkında olmalıyız.

🔸 Bir ilaç deneyinde 100 kişiye yeni ilaç, 100 kişiye de plasebo veriliyor. Bazen ilacı alanlar ile aynı oranda almayanlar da iyileşebiliyor. Bu da inancın biyolojiye etkisinin bir kanıtı.

🔸 Eğer plasebo ilaçlar olumlu yönden etkileyebiliyorsa hiç negatif düşünceyi düşündünüz mü? Negatif düşünce de aslında vücudumuzda yarattığı baskı ile bizi strese sokup hasta edebilir. Ben eskiden hayatımı senaryolar üzerine kurardım, sürekli kötü şeyler düşünür sonra oradan daha da negatif başka bir konuya geçer içinden çıkamazdım. Zamanla bu yönümü törpülemeye başladım. Daha gidilecek yol var ama olsun.

🔸 Eğer çevremize olan algımızı değiştirirsek, düşünce yapımızı değiştirirsek (çok kolay değil farkındayım) genetik yapımızın kurbanı değil, genetik etkinliğimin efendisiyim deyip müdahale edebiliriz.

🔸 En önemli iyileşme araçlarından birisi de çocukluk ile ilgili çözülemeyen travmaları iyileştirmeye çalışmak ve bilinçaltımızda bizi kısıtlayan duyguların farkına varmak çünkü duygusal blokajlar fiziksel blokajlara sebep olabiliyor. İçimizdeki çocuğu iyileştirmek burada büyük önem taşıyor.

🔸 Meditasyon ise zihni rahatlatmak için çok önemli. Bu alanda ben pek başarılı değilim  ya da olması gereken şekilde uygulamadım ama yeniden denemeye karar verdim.

🔸 Özetle hayatta olmanın ve sağlıklı olmanın ne kadar önemli olduğunun farkına varamıyoruz. Kendimize karşı daha özenli olmalı ve neşeye odaklanmalıyız. Ben yapabiliyor muyum? Az ama çaba sarfediyorum.

Unutmayalım, neye inanacağımızı kendimiz seçeriz. Korkuların gölgesinde ve stresinde olmadan iyileşmeye inanmak başlangıç noktamız olmalı.

Herkes kendi şifa hikayesini umarım yazabilir ve sağlığına kavuşur.

4 yorum

  1. Harika bir ozet, cok tesekkurler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. http://www.kurumsalevhanimi.com/2019/02/stres-yonetimi-ve-sifa-teknikleri.html?m=1 Yazımı da okumanızı tavsiye ederim :)

      Sil
  2. Çocukluğumdan beri modern tıbbın yanetkileriyle modern tıbbın bir terör kadar zararlı olduğuna kanaat getirmiş biriyim ama dedikleriniz farklı bir boyuttan kazançlı bir yazı. Çok kıymetli bir yazınız ile karşılaştım , teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okumaya değer bulmuşsunuz, ne mutlu bana. Sevgiler :)

      Sil