Bolluk Paradoksu


bolluk paradoksu


🌿Bu aralar en çok duyduğumuz konular bir yandan bolluk bir yandan sadelik. Ya da "Az çoktur." söylemleri. 

Peki sizce bu alternatif bolluğu bize bir fayda sağlıyor mu ya da mutluluk endeksimizi arttırıyor mu? Yapılan araştırmalara göre hayır. Gerçekten bolluk ve alternatif çokluğu konusunun hayatımıza etkilerinin farkında mıyız? Aslında nasıl kodladığımızı da analiz etmemiz gerekiyor. Bolluk zenginlik değildir her ne kadar o şekilde düşünsek de.

🌿Neden alternatif arttıkça mutlu olamıyoruz? Pişmanlıklarımız artıyor, geride bıraktıklarımızda aklımız kalıyor. Acaba onu alsam nasıl olurdu keşkeleri başlıyor.

🌿Işte kitap tam olarak bu konuyu işliyor. Bu kadar tüketime, çeşide, çeşitler arası kararsızlıklarda yaşadığımız zaman kaybına değiyor mu?

🌿Ufak bir örnek: Mesela iki grup üniversite öğrencisine çikolata deneyi yapılmış. Bir gruba 6 diğerine 30 çeşit çikolata sunulup bir tane seçmeleri istenmiş. Sonuçta 6 taneden bir tane seçen grup çikolataların lezzetine daha yüksek puan vermiş çünkü elindeki alternatifi az ve daha hızlı karar verip daha mutlu olmuş. Diğer grubun aklı bıraktığı 29 çikolatada kalmış ve lezzete çok daha düşük puan vermişler. Kitapta bu şekilde yapılmış onlarca deneyin örneği var.

🌿Özetle hayatı bu kadar tüketim odaklı yaşamasak, daha basitleştirsek daha mutlu ve sakin zihinli olmaz mıyız? Ne dersiniz?

Sevgiler🍀

1 yorum