Anne Bebek Dergisi Röportajım

anne bebek dergisi



Annelik serüveni 10 yıl önce başlamış, 36 yaşında Endüstri Mühendisi bir anneyim. Geçtiğimiz 10 yıla o kadar çok heyecanlar, mutluluklar, korkular sığdı ki anlatmak gerçekten çok zor.
10 yıl önce doktorum hamile olduğumu söylediğinde duyduğum heyecan, sorumluluk ve endişe ile karışık duyguları bugün bile çok net hatırlıyorum. Annelik tuhaf bir ruh hali: “Mükemmel olabilir miyim? Bir gün bile üzülmeden yaşaması için ne yapabilirim? Sağlıklı ve huzurlu olması için neler yapabilirim?” derken yıllar geçiyor. Aslında hem hayat hem de çocuğumuz bizi eğitiyor.
Şimdi ise 5 aylık hamileyim. İkinci kez bambaşka duygular ile hamileliğin heyecanını, mutluluğunu, keyfini yaşıyorum. Umarım oğlumu da sağlıkla, kızım gibi kucağıma alır ve büyük bir huzurla büyütebilirim.

Herkesin hikayesi birbirinden farklı ve kendisine göre zor ama benim annelik sınavım biraz farklı.  2015 yılında hiç beklemediğim bir anda kendimi bayılmış olarak yerde buldum. Ayıldığımda ise gözlerim görmüyordu. O an hiç kendimi düşünmedim, tek düşündüğüm şey “Ya kızımın yüzünü unutursam” olmuştu. Neyse kısa süre sonra görmeye başladım ama korkusu iki yıl geçmesine rağmen hala içimde. Daha sonra detaylı tetkikler, araştırmalar derken bir gün doktorumdan “Yüz yüze konuşmamız lazım” yazan bir mesaj aldığımda bir sorun olduğunu anlamıştım. Sonuç olarak beynimde bir anevrizma tespit edilmişti ve ameliyat olmam gerekiyordu.
Evim, ailem, işim, eşim, çocuğum kısacası benim için önemli her şeyden bir süre kopmam anlamına geliyordu. Benim için, ailem için, özellikle de kızım için zorlu bir süreçti. Uzun süre hastanede kalmak, istediğim gibi hareket edememek, kızıma sarılamamak hepsi çok zordu ama azimle, çabayla, sevdiklerimin desteği ile, kızımın bana yazdığı mektuplarla ile bu süreci atlattık. Şimdi ara sıra o günlerden bahsedip gülebiliyoruz bile. Tüm bunlar kolay olmadı ama hayat devam etti ve benim mottom “Hayat sen planlar yaparken başına gelenlerdir” oldu.

Bu sürecin sonunda hem yorulan bedenimi dinlendirmek hem de kızımla rahat vakit geçirebilmek için kurumsal hayattan ayrıldım ve “Kurumsal Ev Hanımı” (www.kurumsalevhanimi.com) bloğunu açtım. 12 yıl kurumsal hayatta aktif çalışmış birisi olarak evde olmak bir açıdan zordu ve üretmeye devam etmem gerektiğini hissediyordum.
Ameliyat sonrası süreçte beslenmeme dikkat etmeye başladım. Glutensiz ve rafine şekersiz beslenmeye başlamam ile blogda tariflerimi, yazılarımı ve beslenme konusunda aldığım eğitimleri paylaşmaya başladım. Benim için yepyeni bir hayatın başlangıcı oldu.
Özetle anlatmak istediğim şey, hayatta başımıza her şey gelebilir. Önemli olan başımıza gelenleri nasıl karşıladığımız ve nasıl davrandığımız. Güçlü durarak, ailecek birbirimizi severek ve destek olarak bir çok zor anın üzerinden kalkabiliriz. Hayat anlardan ibaret ve o anları keyifle çocuklarımızla paylaşabilmek en güzeli.
Mesela ben içimde bu kadar mücadeleci bir ruh olduğunu bilmiyordum ama hastalığım sayesinde keşfettim. Şimdi eşim ve kızım beni bir süper kahraman olan “Wonder Woman” a benzetiyor 😊

Bu yüzden ikinci bebeğimi kucağıma almak için hazırlandığım şu günlerde tüm annelere umut olsun istiyorum. Başımıza gelenleri bir şekilde atlatmak için çaba sarf etmeli ve hayata azimle tutunduğumuzu çocuklarımıza da örnek olmak için göstermeliyiz.

Herkese sevgilerimi iletiyorum.

Hiç yorum yok