Babam
karavanları çok sever ve ben küçükken hep karavanla tatil hayali kurardık.
Annem ve babamla kısmet olmadı ama eşim, kızım ve can dostlarımızla kısmet
oldu.
Bu
yüzden bizde madem 12 gün boyunca Amerika'yı (New York’tan Orlando’ya) karavanla turladık o
zaman bu deneyimin her detayını paylaşalım dedik.
Türkiye'de bilmiyorum ama karavan tatili yurtdışında büyük bir sektör. Biraz internet araştırması ve planlama ile çok rahat hem de macera dolu bir tatil yapabilirsiniz. Karavanı kiralamak için internette birçok site var. Biz Roadbear Firmasından Ford marka 32 feet uzunluğunda yaklaşık 10 metrelik bir karavan kiraladık.
Kiralarken
mutlaka
·
Kaç kişi
kalacağınıza
·
Yatakların
nasıl olduğuna
·
İçindeki beyaz
eşyalara
·
Kiralayan
firmanın mutfak malzemeleri, yastık ve örtüler için ayrıca bir ücret alıp
almadığına dikkat edin.
Neticede
minik bir ev kuruyorsunuz, her detayı düşünmek lazım.
Bizim
kiraladığımız karavanda mutfak malzemeleri vardı ama yastık ve örtüler için
ayrı bir ücret ödememiz gerekiyordu. Bu yüzden yastık ve pikeleri Walmart'tan
aldık. Amerika'da en ucuz alışveriş yapabileceğiniz noktalardan biri Walmart ve
birçok noktada var, ayrıca içinde ne ararsanız var. İçeri girerken planlı olmak
lazım yoksa çok vakit kaybedebilirsiniz. Bizim rotamız çok uzun olduğu için genellikle
süreli planlamalar yapmaya çalıştık. Valizde çok yer kaplayacağı için pike
getiremedik ama evde artık kullanmaktan bıktığımız ve vazgeçeceğimiz çarşaf,
yastık kılıfını yanımızda getirdik.
İlk
başta karavanı teslim alırken her şey harika gibi, hiçbir eksik yokmuş gibi
geliyor ama detay düşündükçe eksikler çıkıyor. Yatacak yerlerimizi ayarlayıp,
temizlik ve mutfak malzemeleri için alışverişe gittik. Tüm verilen çatal,
bıçak, kaşık, tencere ve tavayı yıkayacağımız için deterjan, sünger ve kurulama
bezi aldık. Ayrıca temizlik malzemeleri aldık.
Biz
biraz tecrübesiz olduğumuz için dolabımızın alacağı kadar mutfak alışverişi
yaptık ama sürekli yollarda olduğumuz için ve yolda yemek pişirmek imkansız
olduğu için malzemeler kaldı. Ama her şeye rağmen Patterson'daki Türk
mahallesinden çaydanlık alıp çayımızı demledik. Alışverişi iyi planlamak lazım,
nasıl olsa her yer market dolu. Bizim yolumuz uzun olduğu için dolabımızı
ana yemekler yerine meyve ve atıştırmalık malzemeler ile doldurmayı tercih
ettik çünkü çocuklar sıkıldıkça veya oynadıkça bir şeyler yemek istediler.
Karavan geçekten çok sarsıntılı oluyor bu yüzden ayaktayken elma soyma, meyve
tabağı hazırlama gibi becerilerinizi zamanla geliştiriyorsunuz. Yollar uzun,
şoförlere de destek olmak gerekiyor tabi :)
Karavanda
hayat biz altı kişi (iki aile) kaldığımız için yurt hayatı gibiydi ama çok
keyifliydi. İlk gün biraz tedirgin oldum, bu kadar küçük bir alanda nasıl
yaşanır diye ama hiç sorun yaşamadan tatilimizi bitirdik.
Karavanda Temizlik:
Benim
için en kritik konulardan biri temizlikti. Karavana ayakkabı ile girilecek mi
yoksa terlik mi kullanılacak, duş nasıl alınacak, çamaşırlar nasıl yıkanacak
gibi. Aslında çok üzerinde düşünülecek bir konu değilmiş. Ev gibi düşünüp
ayakkabıyı çıkar terliği giy pek mümkün değil. Bu yüzden çok toz oluyor, aynı
yerde de yatılacağı için toz içinde uyumak yerine arada yerleri silmek lazım.
Bunun içinde bez almanız lazım☺️
Hava
aşırı sıcak olduğu için çoğu gece nefes alamadık uyurken, çok bunaltıcıydı. Bu
yüzden çarşaflarımızı, pikelerimizi, yastık kılıflarımızı karavan parklarındaki
çamaşır makinelerinde yıkayıp, kurutma makinelerinde kuruttuk. Hızlı bir
program seçerek 1 saatte işlerinizi halledebilirsiniz, bu alternatif de
aklınızda bulunsun.
Bu
arada valize 5-6 adet mandal koymuştum. En çok onu kullandık. Siz de unutmayın.
Şuan bu öneri saçma gibi durabilir ama gün içinde gerçekten çok ihtiyacınız
olacak.
Karavanda Yemek:
Bizim
karavanımızda ocak, fırın ve mikrodalga fırın vardı, bu anlamda sorun yaşamadık
ama rotamız çok uzun olduğu ve sürekli yollarda olduğumuz için yemek
pişiremedik. Sadece mola yerlerinde mantı, makarna yapma, köfte kızartma ya da
çay demleme gibi şeyleri yapabildik.
Eğer
hızlı bir kahvaltı önerisi isterseniz, biz marketten dilim peynirler aldık.
Ekmek üstüne birkaç çeşit dilim peynir koyup mikrodalga fırında erittik.
Vaktimizin
olduğu birkaç sabahta omlet yaptık, kahvaltı keyfini yaşadık.
Tankların Kullanımı:
Karavanda
üç farklı tank var. Beyaz-gri-siyah
Beyaz
tank temiz su depolamak için, gri tank musluklardan akan su için, siyah tank
ise tuvalet için. Karavan içindeki gösterge panelinden düzenli olarak suların
durumunu kontrol etmeyi unutmayın. Ayrıca suyu da dikkatli kullanın. İlk gün
karavandaki tüm mutfak eşyalarını yıkayıp, temizlik yapınca epey temiz su
bitirmişiz. Bu tecrübesizliği siz yapmayın, suyu dengeli kullanın.
Tankları
boşaltmak ve yeniden doldurmak için mutlaka bir karavan parkında konaklamanız
gerekiyor. Karavanda Uyku:
Bizim
karavan altı kişilikti, gerçekten beklentimden çok daha büyüktü. Önce şoför
koltuğunun üzerinde açılır kapanır iki kişilik bir yatak vardı. Ama kapalı alan
fobisi olanlar için pek uygun değil, tavana epey yakın yatıyorsunuz.
Açılır
kapanır bir koltuk vardı ancak boyutu bir çocuk için daha uygundu. Ben
dizlerimi kırıp uyumak zorunda kaldım. Ayrıca arkada dolapların ve iki kişilik
yatağın bulunduğu bir oda vardı. Buradaki yatak diğerlerine göre çok daha
rahattı. Ayrıca “slider” sayesinde karavan yana doğru açıldığı için oda
büyüyordu. Slider sadece araç durduğu zaman kullanılabiliyor, unutmayın.
Bir
de masamız sökülüp yatak olabiliyordu. Bir süre sonra masayı kaldırıp bu alanı
divan olarak kullanıp, sohbet ve oyun mekanımız yaptık :) 12 gün boyunca çizgi filmden ve televiyondan uzak olarak yaşadı
çocuklar. Yaratıcılıkları çok arttı diyebilirim. Birçok oyun ürettiler, sohbet
ettiler, müzik dinlediler. Bir anlamda onlar içinde teknoloji detoksu oldu.
Sineklik ve Böcekler:
Karavanınızı
kiralarken mutlaka sineklik olup olmadığını kontrol edin çünkü hava sıcak
olduğunda bunalacağınız için karavanın camlarını açmak isteyeceksiniz. Bizim
tüm camlarda ve tepedeki havalandırmalarda sineklik vardı bu yüzden hiç sıkıntı
yaşamadık. Ancak yolculuğunuza başlamadan önce böcek ilacı alıp dolabınıza
koymayı unutmayın, tedbirli olmakta fayda var.
Farklı
karavan parklarında kaldık ancak bir tanesinde aşırı sinek vardı bu yüzden
böcek / sinek sokmalarına karşı da yanınızda mutlaka bir jel alın. Bizim
yanımızda yoktu, sinekler yüzünden kabarmalar olunca eczaneye gidip jel almak
zorunda kaldık.
Buraya
kadar benim gözümden karavanda genel yaşam, hijyen ve çocuklar özelinde tavsiyeler
okudunuz. Şimdi sözü karavanın asıl kullanıcı sevgili eşime bırakıyorum,
bakalım sizlere 5100 km yol kat ederken ne tavsiyelerde bulunacak :)
Karavan kiralama:
Biz
karavan seçimimizi şoför kabininin araç içinde olduğu ve Türkiye’deki
uluslararası ehliyetlerin de geçerli olduğu araçlar olarak belirledik. Bu
araçları biz karavan olarak biliyoruz hatta ingilizcesinin “caravan” olduğuna
emindik ama bu tip araçların adı Amerika’da RV(Recreational Vehicle) olarak
geçiyor. “Caravan” daha çok araç arkasına ayrıca çekici ile monte edilen
seyahat sırasında geçiş imkanınızın olmayacağı araçlar için kullanılıyor.
Dolayısıyla webteki tüm aramalarını RV rental, RV parking area gibi anahtar
kelimelerle yapmanız önemli.
Karavan
kiralamada 2 kritik nokta olduğunu söyleyebilirim. İlki tatiliniz süresince
araç ile yapacağınız km/mil, ikincisi ise aracı nerden alıp nereye
bırakacağınız. Kiralama fiyatları ilk başta çok makul görünebilir ancak çoğu
zaman bu araçlar 100 ya da 500millik bir paket ile veriliyor. Eğer siz daha
fazla yol yapacaksanız bunu 500millik ek paketler halinde satın almanız
gerekiyor ve her 500 mil yaklaşık 300 USD civarında satılıyor. Eğer olur da
yapacağınızdan daha fazla bir mil ile aracı teslim ederseniz her 1 mil için 45 cent
ek ödeme yapmanız gerekiyor. Amerika’da benzin ucuz olduğu için bu çok önemli
değil ama yine de hesabınızı bilmekte fayda var bence. Bu nedenle toplam güzergâhınızı
google maps üzerinden ölçüp üzerine de en az 200-300 mil daha ekleyip bir
planlama yapmanız iyi olur. Biz 3000 millik bir paket almıştık, büyük oranda da
güzergâhımız dışına çıkmadık, aracı teslim ettiğimizde 3100 mil yapmıştık. İyi planlamışız
gerçekten :)
İkinci
konu ise aracı nerden alıp nerede bırakacağınız. Eğer aldığınız yere
bırakırsanız araç daha ucuza geliyor. Ancak farklı bir yere bırakacağım
derseniz fiyatta yaklaşık 1,5 katlık bir fark oluyor. Bu nedenle kiralama
şirketinizi güzergâhınızda teslimat noktaları olan bir şirketten seçmeniz
maliyetleriniz açısından daha iyi olabilir. Biz New York’tan alıp New York’a
bırakmayı tercih ettik ama aslında Orlando’ya bıraksaymışız yaklaşık 17-18 saat
daha az araç kullanımı olacaktı fakat maliyet +1000 USD civarında artacaktı.
Karavanı almaya giderken:
Herhalde
Amerika’da en şanslı olduğumuz anlardan biriydi diyebilirim. Amerika’ya
gitmeden önce karavan teslim noktası ile otelimizin arasındaki mesafeye google
maps ten bakmıştık ve yaklaşık 40 km’lik bir mesafe görünüyordu. Yani nerdeyse
Maltepe-Maslak arası bir yol ulaşım ne kadar zor ve maliyetli olabilir ki diye
düşünerek çokta ekstra bir planlama yapma ihtiyacı hissetmedik. Ancak Times
Square’e bir sokak mesafedeki otelimizden çıkıp ilk taksiye yanaştığımızda bu
adresin “district” dışında New Jersey’de olduğunu ve bu yolun araç başına 280
USD tutacağını üstüne de bu valizlerle sığamayacağımız için 2 araca ihtiyaç
olabileceğini anladığımızda kendimizi 3-4 siyahi taksi şoförüyle Türk usulu
pazarlık yapar halde bulduk. Üstelik saat 11.30’du ve 12:30 sonrasında karavan
teslimatı yapılmıyordu. Çoluk çocuk elimizde valizleri siz o anki paniği bir
düşünün :)
Tam
parası neyse verelim, paramızla rezil olmayalım moduna geçiyorken bir el
“Hemşerim sen de Türkiye’densin herhalde, siz boş verin bunları ben size
yardımcı olayım.” diye belirdi. Ta tataam, karşımızda İzmir’li Ata Transportation’ın
sahibi 30 yıldır NY’ta taşımacılık yapan abimiz. 6 valiz ve 6 kişiyi devasa
Chevrolet Suburban’ına alıp keyifli bir 1 saatlik yolculukla bizi 200 USD’e
bıraktı.
Özetle
mutlaka ama mutlaka karavanı nerden nasıl ve saat kaçta alacaksınız planınızı
önceden yapmış olun.
Karavanı teslim alırken:
Biraz
heyecanlı ama keyifli bir 1 saatlik yolculukla aracımızın teslim noktasına
geldik. Tabi heyecanlı bir bekleyiş ve merakla acaba hangisi bizim diye
bakınırken karşımızda gördüğümüz araç bizi oldukça şaşırttı. Araç dediğimiz şey
bildiğimiz koca bir otobüs çıktı. Kiralarken farkındaydık ama canlı canlı
görünce şoförler olarak heyecanımızın yerini biraz da kaygı aldı. E bu baya
büyükmüş :)
Teslim
alırken en önemli tavsiyem olayın heyecanıyla herkes içeriye dalıp oo süpermiş
burası ne güzelmiş, yataklar ne geniş, duşa var vs ile önemli bir ayrıntıyı
kaçırıyor. Çünkü aracı aldım dediğiniz andan itibaren aracın içindeki ve
dışındaki tüm hasar çizik artık size ait oluyor. Dolayısıyla mutlaka şirket
yetkilisi ile detaylı bir inceleme yapıp her şeyi kayıt altına aldırmanız
önemli. Bir diğer konu da multi media, elektrik/su/jeneratör/slider kullanımı,
ocak/mikrodalga, ısıtıcı ve tank bağlantı aparatlarını çok dikkatli dinleyin.
Hatta 2 şoför aynı anda dinleyin. Sonra yola çıkınca ilk durakta daha sonra 3
dk da halledebildiğiniz şeyleri 45 dk uğraşmak zorunda kalabilirsiniz.
Önemli
konulardan biri de aracın evrakları sigorta, araç ruhsatı, araç kullanma kılavuzu
ve kiralama belgelerinizin tam olması ve güvenli bir gözde durması. Çünkü
başınıza gelebilecek bir kaza sırasında bunları bizdeki gibi tam ve eksiksiz
olarak kullanmanız gerekiyor. Bizim ufak bir kazamız oldu ve hepsi tek tek
gerekti. Biraz bu konuda da detayları anlatacağım, başta canımız sıkıldı ama
sonra kafamıza pek takmayıp üzerine çok gülüp eğlendik.
Karavanda hijyen:
Evet
artık aracınızı teslim aldınız, yola çıkmaya hazırsınız. Tam o sırada bir
bakıyorsunuz hanımlarda bir telaş, koşturma başlamış çünkü temizlik olmadan
olmaz. Gerçekten de yola çıkmadan önce 30 dk kendinize bir es verip bu işi
halletmenizde fayda var. Erkekler olarak siz bu süreci aracı daha iyi tanımaya
ayırırken temizlik koordinasyonunu hanımlara bırakabilirsiniz ve bir erkek
olarak karavanın hijyeni konusunda kendinizi eşlerinizin emin ellerine emanet
etme ve bu konudaki tüm girişimleri sorgusuz sualsiz kabul edeceğinizi baştan
içselleştirmelisiniz. Zira siz içeride terlik ayakkabı rahat rahat gezeriz
hayalleri kurarken eşleriniz Vileda sopasını Türkiye’den mi götürsek, orda
duşları şöyle bir cifleriz hayalleri kuruyor olabilirler. Bu nedenle bir erkek
olarak dikkat etmeniz gereken asıl nokta etrafı kirletmemek, mümkün olduğunca
kullan at tabak/bardak stoğu yapmak hatta bu konularda “ne gerek vardı bunlara
almışsınız? ”sorularına “belki lazım olur hayatım“ mütevazılıği ile
karşılamaktır diyebilirim.
Karavanda Temel ekipmanlar:
Türk
usülü kullanma kılavuzuna ne gerek var canım demeyin mutlaka kitapçığa bir göz
atın. Çünkü içinde bazen çaresizce bu şimdi niye çalışmıyor ki dediğiniz pek
çok sorunun aslında ufacık bir detay yüzünden olduğunu keşfedebilirsiniz. Karavancılıkta
en temel ekipman öncelikle tanklar. 3 tane tank var ve bütün yolculuk planınız
aslında bunların doluluk kombinasyonu üzerine kuruluyor.
Siyah
tank, wc gideri; gri tank, lavabo ve duş gideri; beyaz tank ise temiz su ile
doluyor. Klasik bir havuz problemi beyaz tank boşalırken siz siyah ve gri tankı
dolduruyorsunuz. Ve en önemli sorun tanklar dolunca ne yapacaksınız? Hemen akla
çeker bir köşede boşaltırız geliyor ama maalesef öyle bir imkan ve anlayış yok.
Bu işi yapabileceğiniz tek yer karavan kampları. Bu nedenle gün içinde yakından
tankların doluluk durumunu takip etmeniz ve konaklamalarınızın planlamalarını
buna göre yapmanız çok önemli. Biz genelde gündüz doldurup gece boşaltmayı
tercih ettik. Bu sayede hem gün sonunda duşlarımızı rahatlıkla alabildik hem de
gece gayet rahat geçirdik.
Jenaratör
bildiğiniz üzere elektrik olmadığında sizin yedek bir enerji kaynağı
kullanmanıza imkan veriyor. Kaynağı yakıt tankınız. Önemli detaylardan biri jeneratörü
kullandığınız her 1 saat için 3 USD ödüyorsunuz. Biz toplamda 2-3 saat kadar
kullanmışız çok ihtiyacımız olmadı ama karavan kampında olmadığınız aşırı
sıcaklarda klimayı çalıştırmak için ya da mikrodalgayı kullanmak için bu
ekipmana ihtiyacınız oluyor. Bence çekinmeden kullanabilirsiniz ama gürültüsü
haliyle biraz fazla oluyor.
Bizim
kiraladığımız araçta LCD tv, dvd player, multimedia system, geri görüş kamerası
vs her şey vardı. Hatta yanımızda hard diskler vs de götürdük ohh ne güzel
çocuklar-biz film izleriz dedik ama 1-2 önemli detay yüzünden bu hayal gerçek
olamadı. Öncelikle araçtaki prizler hareket halinde çalışmıyor. Çalışan tek şey
USB girişleri. Dolayısıyla elektrikle çalışan bir hd bu süreçte işe yaramıyor.
Durunca elektriği bağlayıp hardiski tv’ye bağladık bu sefer de 1TB olduğu için
usb’yi görmedi. Daha sonra 2GB lık bir usb taktık onu da dosyayı gördü filmi
açmadı derken bu hayal yalan oldu. Bu arada iyi ki de olmamış bu sayede
çocukları oyalamak için yaratıcılığınız gelişiyor ve içeride tıpkı
küçüklüğümüzde elektrikler kesilince yaşadığımız o güzel sohbet ortamını her
gece yaşamış olduk. İlla ki biz yapmamız lazım diyorsanız tavsiyem bir HDMI ya
da monitor kablosu götürüp pc’nizden film izlemek olabilir.
Bu
arada priz konusu önemli bir detay, zira araçta zaten 3-4 USB girişi var. Herkesin
telefonu Ipad’i derken sıkıntı olabiliyor. Biz bunu öngörerek arabalarımızda
kullandığımız çift girişli çakmak şarjlarını götürdük ve bu sayede şoförler
olarak rahatlıkla navigasyonu kullandık. Bu arada navigasyon demişken bence kiralarken
kesinlikle navigasyon istemeyin. Telefonunuzda yandex/google maps eliniz
ayağınız oluyor zaten. Bu nedenle biz de ızgaraya takın telefon tutucu mutlaka
götürün derim.
İç mekanın kullanımı:
Bizim
kiraladığımız araç A class 32 feet olarak geçen sınıfının en büyüğü bir araçtı.
Dolayısıyla iç hacim oldukça genişti. Üzerine bir de durakladığınız sliderları
(yan kanatlar) açtığınızda ciddi anlamda 1+0 stüdyo daire deneyimi
yaşıyorsunuz. Bu arada çok önemli bir konu bu sliderlar araç hareket
halindeyken de açılabiliyor. Araçta çocuklar varsa kesinlikle oynamaması
gerektiği ya da duruyor olsanız bile etrafınızdaki araçlara zarar
verebileceğinizi hatırlatmanız önemli. Çünkü yaklaşık 2m’ye yakın bir açılma
oluyor.
Bizim
aracımızda 2 tane çift kişilik katlanınca koltuk olan kanepe 1 çift kişilik
yatak odası ve bir de durduğunuzda açabileceğiniz şoför kabini üstünde açılan
60 cm yüksekliğinde çift kişilik bir yatağımız daha vardı. Eğer her sabah erken
kalkar yola çıkarım planınıza varsa bu alan doğal olarak şoförlere kalıyor,
çünkü bu kalkmadan sürücü koltuğuna oturamıyorsunuz. İlk bakışta çok sıkıntılı
görünse de aslında baya keyifli bir deneyim oluyor. Sadece uyurken hareket
etmemeyi ve sağa sola dönmemeyi öğrenmeniz gerekiyor. Arka yatak odası ise
kapısından baktığınızda son derece cazip görünüyor, kocaman bir yatak 6 kapılı
bir gardrop vs fakat yattığınız gece ilk yüzleştiğiniz gerçek bir sauna etkisi
oluyor. Geceden sabaha attığınız terle en az 2 kilo vermiş olabilirsiniz. Bu
arada hareket halindeyken bu odada yatmayı bir gün mutlaka deneyimleyin kalan
günler gündüz uykusu uyumayacağınızdan emin olabilirsiniz.
Şoförler
olarak araçtaki en çok yorulan kişiler siz olsanız da gezi süresince emin olun
en konforlu kişiler siz oluyorsunuz. Çünkü ön taraf klimayla soğurken arka
taraf maalesef o kadar serinlemiyor ve aracın büyüklüğü nedeniyle sarsıntısı
fazla oluyor. Bu nedenle arka koltukları yatak modunda bırakıp herkesin
yayıldığı bir düzende hareket etmek daha iyi oluyor.
WC
kullanımı oldukça rahat. Tankları yönetebildiğiniz sürece kullanmaktan
çekinmeyin. Tabi hareket halindeyken bu keyif size farklı maceralar yaşatabilir
ama yine de bizim hayal ettiğimizden çok daha rahat bir konu oldu. Dikkat
edilmesi gereken konu tank boşaldıktan sonraki bizim rezervuar bloklarımıza
benzer RV blokları kullanmanız araç içinde koku olmaması açısından önemli.
Bunlardan 2-3 tane kiraladığımız yerden almıştık sonrasında da bir camp ground alanından
temin etmiştik. Bir seferinde unuttuk, gerçekten araç içinde koku yapıyor.
Unutmamakta fayda var.
Bu
arada tüm karavan ahalisi olarak su sarfiyatı konusunda ortak bir farkındalık
içinde olmak önemli. Duş süresinin kişi başı 5-7 dakikayı geçmemesi, salata
için alınan yıkanmış marulların tekrar yıkanmaması (kritik bir konu:)), wc sonrasında en uygun sifon kullanımının sağlanması
tanklarınızın doluluğu ve sizin duraklama planlarınız açısından kritik :)
Araç kullanımı, otoyollar, yakıt ikmalleri ve hız limitleri
Bizim
aracımız yaklaşık 10 ton ağırlığında ve benzinli bir motoru olan 2016 mart (3
aylık) çıkışlı Ford marka bir RV idi. Neden benzinli yapmışlar anlamak zor ama
tahmin edebileceğiniz üzere kolay kolay hızlanmayan fakat hızlandığınızda da
ağırlığı nedeniyle kolay kolay durmayan bir araçtı. Dolayısıyla bu aracı
kullanırken alışık olduğunuz tüm şoförlük becerilerinizi unutmanız gerekiyor.
Her dönüşü normalde 3-4 kat daha açıktan almaya, hız limitlerini (ki max
75mil/h görebildik yaklaşık 120km/h yapıyor) aşmamaya ve size ayrılan şeridin
dışında kullanmamaya odaklanmanız gerekiyor. Bu arada tırlar tam bir şaheser
bazılarına ağzınız açık kalıyor gerçekten. Siz 70 mil hızla giderken yanınızdan
30 metrelik tırların en az 90-100 mil hızla geçişine resmen hayranlıkla
bakıyorsunuz. Fakat bu geçişler çok tehlikeli araca hakim olmak rüzgar
nedeniyle biraz zor oluyor.
Bu
arada Amerika’da tüm yolların şerit çizgileri tırtıklı yapılmış. Yani olur da
dalarsanız ya da şerit dışına bir şekilde çıkarsanız acayip bir gürültüyle
maaile kendinize geliyorsunuz. Bu konu da şoförlüğünüzün tartışmaya açılmasına
ya da yolcuların offlayıp puflamalarına
maruz kalmak istemiyorsanız dikkat etmeniz gereken detaylardan birisi.
Otoyollarda
hız limitini zaten geçmeye pek cesaret edemiyorsunuz ancak polislerin görüntüsü
ve çevirdikleri araçların arkasında Corvette ya da Chevrolet polis araçlarıyla
duruşu oldukça etkileyici diyebilirim. Özetle tavsiyem 3-5 mil için kesinlikle
şansınız zorlamayın. Bu arada macera istiyorum derken dağ tepe yollara girmekte
üzerinde düşünülmesi gereken bir konu. Neden zaten macera için yapmıyor muyuz
diyebilirsiniz fakat asıl konu yol değil aracın yüksekliği. Çünkü Amerika’da
otoyol dışında şehir içi ve ya dar yollarda genel de üstgeçit yüksekliği 10-12
feet aralığında. Bizim aracımız 13 feet yüksekliğinde olduğu için çok cesaret
edemedik açıkçası. Hatta Washington’da şehir içini gezelim dedik bir altgeçiti
nerdeyse binbir heyecan 0 noktasında geçtik.
Rotamızı
genelde google maps üzerinden planladık ancak sürüş esnasında yandaki yardımcı
pilot çok önemli bir rol üstleniyor. Dolayısıyla yanınızdaki partnerinizin
etkin bir Google maps kullanıcısı olması, planlama konusunda karar alma ve aldırma
becerisi olması, dönüşleri ve otoyol çıkışlarının zamanlamasını doğru yapması
analitik sonuç ve çözüm odaklı olması çok önemli. Özetle partnerinizin sadece
rakı sofrasında değil bu yolculuk süresince sizinle uyum içinde olması çok
önemli. Biz bu anlamda çok şanslıydık gerçekten en ufak bir sorun yaşamadan tüm
planlamaları huzurla ve keyifle yapabildik. Bu konu tüm seyahatiniz için en
önemli başlık diyebilirim.
Yakıt
ikmali yine şansınızı çok zorlamamanız gereken konulardan birisi. Bu nedenle
çeyrek depoyu gördünüz mü fulllemenizi tavisye ediyorum. Genelde fiyatlar 2-2,3
USD/galon civarında. Biz 1-2 kez 1.89usd gördük ama genel olarak litresi
Türkiye’ye göre yarı fiyatı gibi düşünebilirsiniz. Önemli detaylardan birisi
yurtdışında çoğu yerde olduğu gibi pompa işinizi kendiniz görüyorsunuz. Fakat
bazı eyaletlerde genel anlayış pompayı kaldırmadan önce kaç USD istiyorsanız
önden ödeme yapıp sonra pompaya gitmek şeklinde. Yani doldur ne tutuyorsa ödeyeyim
olmuyor. İlla böyle yaparım diyorsanız önünüzde 2 alternatif var. 1 aracınızı
iyi tanıyıp her çeyrek kaç USD’ye dolar onu bileceksiniz ki zor, 2 kredi
kartınızı pompacıyla anlaşıp rehin bırakıp dönüşte çekmesini isteyebilirsiniz.
İlkinin riski 50 USD verip 40 USD’de depo dolabilir. İkincisi kartınız arada
geçen 5 dk da neler yaşadı bilemeyebilirsiniz. Biz genelde 2.yi nöbetleşe
yapmayı tercih ettik. Bu arada araç çok büyük olduğu için pompaya tek başınza
yanaşmanız zor. Mutlaka birinin size her türlü manevranızda destek olmasını
bekleyin.
Bu
arada Amerika’da bir outletin otoparkında 2 aracın arasına yanaşırken ufakta
bir kaza deneyimimiz oldu. Başta canımız çok sıkıldı ama sonra üzerine çok
eğlendik. Öncelikle bu tip durumların yaşanabileceğini baştan kabul edip olursa
da cana gelmesin deyip bir an önce unutabilmenizde çok fayda var. Biz de böyle
dedik çok eğlendik. Ne mi yaptık, otoparkın güvenlik görevlisi Porto Riko’lu
Juan Torres kardeşimizle önce koyu bir sohbete girdik. Sağolsun bize baya yol
yöntem gösterdi. Polisten sigorta şirketine kadar pek çok telefon görüşmesini
onunla yaptık. Sonrasında evrakları da beraber doldurduk. Bu arada karşı tarafı
bulmamız ve süreci hızlıca halletmemiz konusunda da bize çok yardımcı oldu.
Tabi bu desteğini karşılıksız bırakmadık ve Türkiye’den getirdiğimiz bir büyük
Yeni Rakı’yı teşekkürümüz olarak kendisine hediye ettik. Bu arada bize kazanın
maliyeti 1000 USD oldu. Sigorta kapsam detaylarını da baştan aracı teslim
alırken öğrenmekte oldukça önemli.
Karavan parklari ve fiyat aralıkları:
Karavanın
doğası gereği zaten her yer size konaklama yeri. Biz ilk gecemizi otoyoldaki
bir dinlenme alanında RV ler için ayrılmış alanda konaklayarak geçirdik.
Sabahtan da çok güzel bir kamyoncu kahvesiyle yola koyulduk. Otoyollarda hiç
bir güvenlik kaygınız olmuyor, tesisler bizimkilerle karşılaştırmayacağınız
kadar inanılmaz derecede temiz ve donanımlı. Dolayısıyla her türlü ihtiyacınız
için güvenle durabilirsiniz. Zaten nerdeyse 8-10 milde bir mutlaka bir exit var
ve her exit te ne var oldukça detaylı bir şekilde görebiliyorsunuz. Buraları
sıklıkla kullanabilirsiniz. Fakat asıl konu camping ground, RV parking gibi
tanımlarla geçen karavan parkları. Buralar duraklama değil Amerikan halkının
2-3 haftalık tatil planlarını yaptığı tesisler olarak konumlanmış genelde.
Çamaşırhane, havuz, restoran, gölet ne varsa bulabildiğiniz içeride yüzlerce
karavanın olduğu tesisler. Mutlaka bunları google mapsten bulup gitmeniz
önemli. Zaten tanklar için mecbursunuz bu arada.
Parka
ya da gündüzden telefon açıp rezervasyon yaparak girebilirsiniz ya da spontane
gece girip yer varsa park edip sabaha ödemenizi yapıp çıkabilirsiniz. Amerika’da
bu işin en üst segmenti KOA markasıyla nerdeyse tüm Amerika kıtasında yüzlerce
olan camping ground zinciri. Gerek hijyen gerek koşullar açısından gerçekten
gördüklerimiz arasında en iyisiydi. Hatta oldukça da iyi bir mobil aplikasyonu
var, onu indirip tüm rotanızı planlayabilirsiniz. Fiyatlar genelde 40 USD araç
+ 2 kişi üzerine 5USD/kişi oluyor. Özetle yaklaşık 50 USD’e gece keyifli bir
konaklama yapabilirsiniz.
Durakladığınızda
ilk yapmanız gereken hook up adı verilen üçlüyü (gider, elektrik, su)
bağlıyorsunuz. Gider doğası gereği biraz pis bir iş. İlkini yardımla yapmak
önemli sonrasında 2 dk lık iş oluyor. Burada sizi bekleyen 3 adım var. Gider
borusunun bir ucunu araca bir ucunu toprağa açılmış noktaya bağlamak, siyah
kolu çekerek siyah tankı boşaltma, gri kolu çekerek sabunlu/şampuanlı suyu
siyah tank içinden akıtarak boşaltmak). Kritik nokta bu işlem bittikten kollar
açık dursun ne varsa gider demeyin sonra mutlaka kolları kapatmanız gerekiyor.
Yoksa içeriye koku yapıyor.
Sonrası
işlem temiz suyu bağlamak artık özgürsünüz istediğiniz kadar su
kullanabilirsiniz. Buradaki önemli nokta da su pompasının ağzına basınç
regülatörü takmak. Bir kamp alanındaki komşumuz basınç kontrolsüz olduğu için
tanka zara verebilir gibi bir yorum yaptığı için biz edindik zaten 5-10 USD lik
bir aparat. Hiç risk alamaya gerek yok bence, baştan edinmeniz iyi olur.
Son
adım da elektriği bağlamak. Elektriği takarken su hortumuna yakın olmaması
kabloların suya değmemesi gibi önlemleri mutlaka alın. Ayrıca bazı araçlarda
input akım seviyesini farklı olabiliyor. Bu nedenle elektrik panolarında 2
anahtar oluyor. Doğru akımı verdiğinizden emin olun, bu bilgiler kitapçıkta
yazıyor.
Ve
artık aracınızdan kamp sandalyelerini çıkartıp, brandayı ve aydınlatmayı açıp
keyifle dinlenmeye hazırsınız. Binlerce milin yorgunluğunu inanın bu anda
saniyeler içinde atacaksınız.
Biz
tadına doyamadık artık 5 yıldızlı otellerde tatil yapamayız demeye başladık.
Umuyorum bu öneriler sizin de böyle bir heyecana niyetlenmeniz vesile olur.
Şimdiden
iyi tatiller!
Tebrikler merak ettiğim bir konuda çok ayrıntılı bir yazı yazmışsınız.
YanıtlaSilYalnız karavanın kiralama maliyetini göremedim.
Kaza ve aldığın noktaya vermemek 1000 er USD olunca kiralamının kendisive toplam harcamanız ne kadardı merak ettim.
Merhaba, eğer ekstra mil almadan kiralarsaniz yaklaşık 1800usd-11 gece kiralayabiliyorsunuz. Uzerine extra milage(bu sart cunku 250 mil olarak veriyorlar) ve aracta tabak, çanak, yorgan yastık derseniz 2500 usd nin uzerine çıkıyor. Biz yastık vs walmarttan aldık sadece 3000mil ekstra aldik. Bunun maliyeti +500usd civarinda oldu. Ozetle 11 gece 2300usd'ye maloldu :)
SilÇok iyi ya..Hep yapmak istemişimdir karavanla yolculuk.Böyle bir karavanınız olduktan sonra istediğiniz yerde konaklama şansınız var.Umarım en kısa zamanda bende güzel bir kaçamak yapabilirim..
YanıtlaSilCok keyifli oluyor. Kesinlikle tavsiye ederim :)
Sil