Çiğ Beslenme Deneyimim

humus tarifi

Kafamda çok fazla soru işareti var, son günlerde sürekli sorguluyorum "Acaba çocuklar şeker istediği için mi biz şekerli, kremalı, unlu, mayalı yiyecekler veriyoruz yoksa biz çocuklara verdiğimiz için mi istiyorlar."

Biraz tavuk mu yumurtadan yoksa yumurta mı tavuktan durumu:)

4 aydır çeşitli sağlık sebeplerinden dolayı beslenme şeklimi fazlasıyla değiştirdim. Çiğ beslenme denemeleri yapıyorum, glutensiz, şekersiz beslenmeye çalışıyorum. Aslında ilk başladığımda çok zor olacağını düşünmüştüm ama zamanla keyife dönüştü hatta takip edenlerin harika yorumlarıyla daha da zevkli hale geldi çünkü tariflerimi sizler de deneyip yorumlarınızı paylaşmaya başladınız. Benim için büyük mutluluk, teşekkür ederim:)


Sekiz yaşında bir kızım var ve hem blogtan hem de benim yeni denemelerimden fazlasıyla memnun. Aslında sizler de bu tarifleri iç huzuru ile çocuklarınızla paylaşabilirsiniz çünkü bağışıklık sisteminin zehiri olarak tanımlana rafine şeker ve gluten içermiyorlar.

Bu yazıda biraz deneyim paylaşmak istedim. Benimle beraber kızımda bilinçlendi. Artık marketteki paketli yiyeceklerin etiketlerine bakıyor, yorumlamaya çalışıyor, düşüncelerini arkadaşları ile paylaşıyor. Bende sizlere hem çiğ beslenme hakkında bilgi vermek hem de yukarıda paylaştığım tabağın içeriğini ve nasıl tükettiğimizi anlatmak istedim.

Dün bir deneme yaptım, kızımla sürekli anne-kız saatleri planlarız ve film izleriz. Dünkü film "Barbie Gizli Ajan"dı. Filmi izlemeden önce çiğ sebzelerden oluşan bir tabak ve zerdeçallı humus hazırladım. İnanılmaz ama filmi izlerken tabak bitti hem de bayıldı. Tabakta kereviz sapı, kabak, turp, havuç ve kırmızı biber vardı. Açıkçası kabakları yemesini hiç beklemiyordum ama 5 dk. sonra "Anne kabakları yemesen, diğerlerinden yesen" dediğinde şok oldum. Daha önceden pancarlı humus yapmıştım, tarifini merak edenler linke tıklayabilirler. Pancarlı humus pembe renkli olduğu için çocuklar için çok keyifli oluyor.

Soranlar olduğu için yazıyorum. Kızımın tabi ki dondurma da hamburger de patates kızartması da yemesine izin veriyorum ama önemli olan gün içinde "iyi olanı" arttırmak ve dengelemek, çocuklarımızın daha bilinçli olmasını sağlamak, onları sınırlamadan kendileri için doğru olanı öğretmek:) Siz de bu tarz tabaklar hazırlayıp, evde ufak denemeler yapabilirsiniz, şaşırtıcı sonuçlar alacağınıza eminim.

Eğer farklı çiğ tarifler denemek isterseniz blogtaki "Ara" alanına çiğ yazarak tariflerime ulaşabilirsiniz.

Şimdi biraz da çiğ beslenmeden bahsetmek istiyorum.

Çiğ beslenme nedir?

Aslında çok basit: pişmemiş besinlerle beslenmektir, bir yaşam felsefesidir, işlemden geçirilmemiş gıdaların tüketilmesi temeline dayanır. Besinler en fazla 40-45 C'ye kadar ısıtılır. Çiğ besinler yaşayan besinlerdir ve sindirim için yüksek oranda enzim içerir. Besinler pişirilmediği için besin değerleri kaybolmaz, enzim ve vitamin değerleri yüksektir.

Sebzeler, meyveler, yeşillikler, yağlı tohumlar ve kuruyemişlerden oluşan geniş bir besin yelpazesine sahiptir. Çiğ beslenenlerin bir bölümü et tüketmiyorlarmış ama ben %100 çiğ beslenmediğim için arada et tüketiyorum açıkçası.

Çiğ beslenmenin faydaları nelerdir?

Yapılan araştırmalara göre beslenmemizde çiğ oranını arttırdıkça:
  • Enerjimiz artar.
  • Uyku kalitemiz artar.
  • Bağışıklık sistemimiz güçlenir.
  • Kilo kaybını destekler.
  • Şeker tüketimi azaldığı için vücudumuz, iç organlarımız daha az yorulur.
  • Bol lifli bir beslenme şekli olduğu için sindirim sitemimizi destekler.
  • Toksinlerin vücuttan atılımasına destek olur.
  • Cildi güzelleştirir. (Bu konuda çok yorum alıyorum, sanırım benim cildimde değişiklikler başladı:)

Sevgiler.

Hiç yorum yok