Bir Beyin Ameliyatı Hikayesi : Anevrizma
Aslında
doktordan hep filmlerde olduğu gibi "yüz yüze görüşmemiz lazım" mesajını
aldığımda bir sorun olduğunu anlamıştım. Sonrasında ise her şey çorap söküğü
gibi geldi.
Ameliyat
fikrinde sorun yoktu ama işin içine beyin girince konu biraz karmaşıklaşıyordu.
Doktorum
"ameliyattan iki hafta sonra koşarsın bile merak etme" dediğinde gerçekten
inanmıştım, sonuçta bu konuda en ünlü cerrahtı. Moral vermeye çalıştığını
ameliyattan sonraki üç aylık süreçte fazlasıyla anladım.
Uyandığımda
karanlıktı, yoğun bakımdaydım ve yatağımın başında bekleyen 7 kişi vardı.
Sanırım yoğun bakımda nöbet değişimi gibi bir saatti. Herkes birbirine benimle
ilgili bir şeyler anlatıyordu. Engin tıp bilgimle kendimce doğru anlatıyorlar
mı diye dinlemeye çalıştım:)
İlk
düşündüğüm başımdakileri sayabildiğime göre görüyorum, duyabiliyorumdu. Sonra
konuşabiliyormuyum diye denemek istedim ve “Saat kaç?” dedim. Bingo o da
tamamdı. Son adım elleri ve ayakları denemekti. Hafifçe kıpırdattım, "hadi yine
iyisin" dedim kendime.
Hep çok güçlü olmam gerektiğini düşündüm. Artık bundan sonrası iyileşme süreciydi ve "acımadı ki" dersem hem kendimi hem de ailemi inandırabilirdim ama çok acırken hiç acımıyormuş gibi yapmaya çalışmak da zordu. İsyan ettiğim günler çok oldu ama sonra kapının altından kızımın bıraktığı notlar, ailemin, eşimin (moral kaynağım), dostlarımın sonsuz ilgisi ile düşerken yeniden kalktım.
Bu
süreçte çok şey öğrendim. Aslında gün içinde değer vermediğimiz ama kaybedince
anlayabileceğimiz milyonlarca muhteşem anlarımız olduğunu anladım.
- Mesela sabah alarm çaldığında söyleniyoruz ve dönüp kapatıyoruz. Yatakta dönerken birine ihtiyaç duymamanın ne kadar güzel olduğunu anladım.
- Her saniye çocuğumu öpebilirken üç hafta boyunca sadece uzaktan seyretmek zorunda kalmanın nasıl bir işkence olduğunu anladım.
- Her akşam “Acaba ne atıştırsam?” diye buzdolabını eğilip kurcalayabilmenin nasıl bir özgürlük olduğunu anladım.
- Yine trafikte kaldık diye söylenirken aslında evden tek başına çıkabilmenin nasıl bir rahatlık olduğunu anladım.
- Bana uzak olduğunu düşündüğüm bazı kişilerin aslında beni nasıl sevdiğini, yakın zannettiğim bazı kişilerinde aslında o kadar da samimi olmadıklarını anladım.
- İnsan kınadığını yaşamadan ölmezmiş derler. Bu insanlar işe gitmeden evde nasıl gün geçirebiliyor derken işten ayrılıp günler geçince insanın her şeye zamanla nasıl alışabileceğini anladım.
Kısacası
yapabildiğimiz en ufak hareket için, sağlık belirtisi için nasıl şükretmemiz
gerektiğini anladım. Ağrısız geçen bir günün ne büyük bir şans olduğunu ise ne
yazık ki fazlasıyla yaşayarak anladım.
Gün
içindeki koşturmamızda aslında bizim için ne kadar değerli olduğunu bilmediğimiz
birçok şey yapıyoruz. Ne yazık ki onun değerini sadece kaybedenler
anlayabiliyor ve biz size anlatmadıkça, hatırlatmadıkça, farkında olmadan
yaşamaya devam edeceksiniz.
Arada
sırada geçen yıl benim için çok kritik, olmazsa olmaz dediğim bazı konuları,
hırslarımı düşünüyorum. Çok komik geliyor, bunlara mı üzülmüşüm diyorum. Hala
öğrenebildim mi bilmiyorum ama çabalıyorum. Sadece çevresi için yaşayan ben,
biraz daha kendime önem vermeye çalışıyorum. Hayatı ıskalamamaya, önem
sıralamamı değiştirmeye, yeni şeyler öğrenmeye, paylaşmaya çalışıyorum.
Umarım
hayat hiç birimize ders vermez, planlar
yapmamıza ve yaptığımız planları da engelsiz uygulamamıza izin verir. Son bir
yıl da ise benim anladığım tek gerçek var. “Hayat biz planlar yaparken başımıza gelenlerdir.”
Umarım
herkes hayatta başına gelenlerden hep çok mutlu olur.
Sevgiler,
Sen hep sağlıklı ve çok mutlu ol Hande'cim :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim :)
SilHande hanım öncelikle geçmiş olsun ,yazınıza Facebook da Anevrizma grubunda paylaştığınız linkle ulaştım,sizin kader arkadaşınızım benim mayıs ayında 2. yılım doluyor varlığından haberdar olmadığım balon hikayemi ben önceden yazmıştım sizinle paylaşmak isterim
YanıtlaSilsevgili arkadaşlarım
Ben kendi hikayemi sizlerle paylaşmak istiyorum ,Belki sizleri sıkacağım biraz ama beni grubunuza yeni katılan kader arkadaşınız olarak görmenizi istiyorum .Çoook uzun bir yoldan geliyorum tam 1.5 yıl dır yoldayım .Mardin de yaşıyorum ,Van lıyım ama Mardin de kimsem yok Allah ım Eşim oğlum ve ben , 15.05.2014 saat 13:25 unutulmaz ve dayanılmaz bir gün yaşadım , daha önceden migren teşhisi koyulan bir kişi olarak o günkü kanama hiç de migren ağrısı değildi maalesef, kanamayı camdan bir oda da 13 yaşındaki oğlumun dershanesinde öğretmen arkadaşla sohbet ederken oğlumun gözleri önünde geçirdim,oturur vaziyetteydim baygınlık olmadı bilincim de açık dı sadece kulaklarımda ensemde bir ağrı ve sertlik oldu gözlerim karardı .Mardin de bir tane Devlet Hastanesi ve birde Özel bir hastane var MARDİNPARK HASTANESİ kanama esnasında bana en yakın olan Devlet hastanesine Götürdü eşim beni acil doktoru bana bir ağrı kesici yapıp eve gönderdi .söylediği söz hala kulaklarımda'' BAYILIRSA KUSARSA AL GETİR'' bayılmam Mardin imkanlarında zaten ölmem demekti ,akşama kadar bekledim ağrım geçmeyince evimden yine ağrı kesici yaptırmak için bu kez diğer MARDİNPARK HASTANESİ gittim özel hastanedeki Acil doktoru Akif beye (pratisyen) durumu anlatım hemen çektiği tomografi ile teşhis koyuldu Beyin cerrahi Doktoru Yrd.doç Erhan TAKCI çağrıldı ve Beyin ile Beyin zarı arasında 6 m çapında Anevrizma nın kanamaya başladığı söylendi beni o gece hemen yoğun bakıma aldı sabah MR Anjiyografi çekildi ve Diyarbakır’a sevk edilmem gerektiğini ve hatta Diyarbakır da bile kalmamam gerektiğini Ankara –İstanbul imkanlarında Ameliyat olmam gerektiğini çünkü Anevrizmanın çok tehlikeli bir yerde sinirlere yapışık olduğunu az bir zamanımın (72 saat) kaldığını iletti doktorum bana, Mardin devlet hastanesindeki doktor yüzünden 24 saat kaybım oldu. 112 acil den ambulans talep ettik üzülerek söylüyorum ki 112 ambulans vermedi ve MARDİNPARK hastanesi kendi ambulansını 5 kuruş almadan bize tahsis etti fakat benim Diyarbakır’a gitmem 16.05.2014 akşam saat 16:00 sularını buldu sebebi beni kabul eden bir doktorun olmadığıydı,yani Mardin deki doktorum online istek atmış hastalığımı kabul etmesi gereken bir doktor olması gerekiyormuş (Tıbbi işlemleri pek bilmem) Diyarbakır dan beni sadece Dağkapı hastanesi Beyin cerrahi dok. Abdullah MESUT (kendisi Ürdünlü ama Türk vatandaşı olmuş) bey kabul etmiş akşam sularında sonunda Diyarbakır’a gittim ailem Van’dan gelmişti son hatırladığım Tomografiden çıkanda ailemi görüp sevinmem di sonrası yok hatırlamıyorum gözümü açtığımda yoğun bakımdaydım .Ailem beni Ankara –İstanbul a götürmek istemiş ama Abdullah bey izin vermemiş uçağa – helikoptere binemez basınç patlatır balonu demiş,ambulansla götürmek istemişler mümkün değil teker çukur değse yine patlar kurtarılamaz ben bu işi çok iyi biliyorum ama, bilginiz olsun hastanızın Anevrizması çok tehlikeli bir yerde ve 24 saat de kaybetmiş ameliyattan %10 ihtimalle sağ çıkacak sağ çıksa da felç olma ihtimali yüksek bana güvenin demiş ve hemen 17.05.2014 de ameliyata alınmışım . 6 saat sürmüş operasyon ,
Çok geçmiş olsun
Sil15 gün hastanede yattım sonra taburcu oldum yüzümdeki şişlik hiç inmedi aksine şişmeye devam etti 3 gün kaldım evde sonra yine Abdullah beyin yanına gittim bir yandan şişlikten şikayet ederken bir yandan da yürüyememeye başladım ,tekrardan yatışım yapıldı ve yüzüme beyin sıvısı sızdığı tespit edildi Omuriliğime girildi ,bu arada KVC doktoru istendi çekilen renkli ultrason sayesinde sol tarafta kasık da ve sol bacak da derin ven damarda pıhtı tespit edildi uzun süre hareketsiz yattığımdan dolayı olmuş Claksan 0.6 başlandı 5 gün sonra vücut omurilikteki hortumu attı dışarı inmiş olan yüzüm yine şişmeye başladı bir sabah uyandığımda iyileşmiş olan bir dikiş patladı ve o sıvı oradan akmaya başladı,sonra dan o sıvı aktığı için şükür ettim çünkü akmasaymış Menenjit geçirecekmişim ,Menenjit kapımı çalıyormuş ve ben o kapının çalındığını duymuyormuşum hemen, yine ameliyata alındım kemikler kaynamamış BOS kaçağı (Beyin sıvısı kaçağı) kemik tozu serpildi, 2 saat sürdü o operasyonda, 46 günlük hastane yatışım da 2 ameliyat ,2 damar tıkanıklığı ,beyinde ödem le taburcu oldum . 3 ay boyunca toplam 198 tane Claksan 0.6 iğne ile kasık daki damar açıldı ,derin vende olan kalınlaşma devam ediyor onun için 8 aydır üzerimden çıkarmadığım varis çorabı ile günde 20 dk yürüyüş yapıyorum .Ağır iş yasak, ağrı kesiciler yasak , günde 1x1 Epdantoin kullanıyorum,çok şükür nöbet hiç geçirmedim ,elim ayağım tutuyor yüksek risk olan felç olayı yok hala arada bir ağrılarım oluyor 1-2 gün sürüyor sonra geçiyor zaten ağrılar 1 ila 1,5 yıl sürecek demişlerdi.Bu koca operasyon dan sadece hasar kalan yer sol kaşım,hareket etmiyor oda 2. Ameliyatta kaşın hareket etmesini sağlayan sinir kopmuş ,buda önemli değil nefes alıyorum çok şükür
YanıtlaSilBenimle birlikte bu Olayı yaşayan tanımadığım bir çok kader arkadaşım var Rabbim bana hediye ettiği ikin ci hayatımı ,kader arkadaşlarıma da şifası ile birlik de hediye etsin
Çok zor günler geçirmişsiniz, geçmiş olsun
SilÇoooook şükür Handemiz.Duygularımı yazıya dökmek kolay olmuyor benim için.Ama sen biliyorsun bizim için ne kadar özel olduğunu.
YanıtlaSilBitanesin teyzecim
SilÇoooook şükür Handemiz.Duygularımı yazıya dökmek kolay olmuyor benim için.Ama sen biliyorsun bizim için ne kadar özel olduğunu.
YanıtlaSilAllah a sukurler olsun Handecim senin hayat sevgin hic bitmesin.Ailenle birlikte sevgi dolu bir omur dilerim.Yazma enerjin hic bitmesin, blogun hayırlı olsun.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Türkan'cım:)
SilÖncelikle bir daha hiç yaşamamanı diliyorum çok zor bir süreç geçirmişsin :( Sonrasında da eline kalemine sağlık bize nefes almanın sağlıklı olmanın ne kadar değerli olduğunu hatırlattığın için.. Ve tabi ki bir çok insana örnek olduğun için.. Bundan sonrasında hep güzel ve keyifli şeyler yaşaman yazman dileğiyle..
YanıtlaSilTeşekkür ederim Ayşemin'cim
SilCanim hayat seni ciddi sınavlar ile sinadi, ancak sen guzel kalbin,hosgorun ve iyimserligin ile bu sinavlari basari ile atlattin.
YanıtlaSilSon sinavin olmasini diliyorum.
Biliyorsun seni cok seviyorum.
Sağol canım :)
SilZamanımızı ve enerjimizi nasıl da har vurup harman savuruyoruz, değil mi? Çok geçmiş olsun.
YanıtlaSilZamanımızı ve enerjimizi nasıl da har vurup harman savuruyoruz, değil mi? Çok geçmiş olsun.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilSevgili hande, ne zaman tukenmislik duygusu hissetsem bu yazilarina yine dönüyorum. Gücün, yasam sevincin. yaraticiligin sevginle artsin. Cok öpüyorum.
YanıtlaSilEvrim Ablacım, birtanesin. Itiraf ediyorum, ara ara açıp bende okuyorum 😊
SilEvrim Ablacım, birtanesin. Itiraf ediyorum, ara ara açıp bende okuyorum 😊
SilGeçmişler olsun.. 💐☺️
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim:)
SilHande çok geçmiş olsun bu tip yaşanmışlıklar çok zor ama insana hayatın gerçeklerini öğretip biraz kendimize önem vermemizi öğretiyor ve bize işaret veriyor bence bu hastalıkları atlatabildiğimiz için şanslı insanlarız bence tekrarını yaşamamak dileğiyle
YanıtlaSilGerçekten aynı dediğiniz gibi. Ders niteliğinde oluyor.
Sil